Fotoğrafçılığa Başlarken : Fotoğrafçılıkta ilk adımlar...
Son yıllarda Dijital fotoğraf makinalarının özelliklerinin hızla gelişirken fiyatlarının düşmesi, çoğu insan tarafından erişilebilir olması, fotoğrafçılığa olan ilginin patlamasına yol açtı. Eskiden fotoğrafçılığa başlamak biraz daha zor ve cesaret kırıcıydı. Bunun temel nedeni, nispeten daha zor bulunan ve pahalı ekipmanlarla birleşen filmle çekmenin yüksek maliyetiydi. Bu maliyetlerin altından kalkmak bi hayli zordu.
Artık o günler geride kaldı, fotoğrafçılığı merak eden her on kişiden neredeyse sekizi dijital makina ile bu hobiye daha kolay adım atabiliyor. Çekimlerin maliyetsiz olması sayesinde daha fazla pratik yapıp daha hızlı ilerleyebilmek mümkün. Eskiden böylemiydi; filmle bu süreçler oldukça yavaş ilerliyordu. Merak edip de başlayabilenlerin oranı eskiden çok daha azdı.
Peki bu değişim ve fotoğrafla uğraşan insanların sayısındaki büyük artış ne gibi değişimleri beraberinde getiriyor ya da getirdi ? İşte asıl sorumuz bu.
Aslında bunun getirdiği olumlu yöndeki değişimler çok fazla. Daha çok insanın fotoğrafçılığa başlaması sayesinde fotoğraf çeken, fotoğraf konuşan, fotoğraf okur-yazarı ve fotoğrafçı ( zira bence fotoğraf çeken ve fotoğrafçı iki farklı kavram) kitle giderek artıyor. Bu artış da genel olarak fotoğrafçılığın ülkemizde biraz daha hızlı gelişmesine ve daha fazla sayıda nitelikli fotoğrafçının yetişmesine yol açıyor. Bunda iletişim araçlarının gelişmesi, internet ve facebook gibi sosyal ağlar da oldukça etkili. Eskiden ancak yakın çevrenizle, arkadaşlarımızla paylaşabildiğiniz bu fotoğrafları şimdi son derece kolay bir şekilde fotoğraf paylaşım siteleri, facebook ( ve yakın zamanda AdanaFotografcilik.Com ) aracılığı ile tüm dünya ile paylaşabiliyorsunuz. Bu hem dijital fotoğrafçılığın hem de internetin sunduğu ve fotoğraf tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olanak. Bu olanağı iyi değerlendirmek lazım
Gelelim madalyonun öteki yüzüne ;
Kolaycılık ve tembellik…
Aslında bu sadece fotoğrafçılık için değil fakat konumuz bu olduğu için bu noktaya değineceğim.
Fotoğrafla uğraşmak eskiye göre çok daha kolay dedik fakat biraz yüzeysel oldu, aslında sadece sonuca ulaşmak daha hızlı ve kolay hale geldi yoksa iyi fotoğraf çekmek hala çok zor ve fotoğrafçılıkta ustalaşmak belli aşamalardan geçmeyi zorunlu kılıyor.
Fotoğrafçılıkla ilgili takip ettiğim bazı forumlarda oldukça ilginç bazı sorular görüyorum… Yarın bir firmanın katalog çekimini yapacağım, ürün nasıl çekilir (!), stüdyo fotoğrafçılığı ile ilgili acil yardım edin… Fotoğraf çekerken nelere dikkat etmem lazım…. Xyz model makinam var nereden açıp kapanıyor (!), yarın moda çekimi yapacağım, acil yardım…. Sorulara baktığınızda hepsinin birleştiği nokta Fotoğrafçılığı fazla basite indirgemek !
Ekipman Çılgınlığı
Herşeyden önce şunu söylemek istiyorum ki bu bence önemli : Bir makina ancak onu kullanan kadar iyidir !
Sanılanın aksine ve bizlere empoze edilenin aksine fotoğrafı makina değil fotoğrafçı çeker. Bu yüzden kullandığınız ekipmanın pahalı ve kaliteli olması ile sizin bireysel fotoğrafçılık becerileriniz arasında doğrudan bir bağlantı yoktur. Hiç bağlantı yoktur demiyorum ama olayı sadece ekipman sanan hiçte azımsanmayacak bir kitle var. Fotoğraf çekmeyi bilmeyen ve ekipmanını tanımayan biri daima fotoğrafçılık tekniklerini iyi bilen, ekipmanını iyi tanıyan ve limitlerini zorlayabilen birinden daha kötü sonuçlar alır. Bence en iyi ekipmanlara sahip olmaya çalışmak ( dilemekte diyebiliriz zira iyi ekipman = yüksek maliyettir ) yerine fotoğrafı doğru okumayı öğrenip oradaki teknikleri elinizdeki makina ve ekipmanlarla uygulamaya çalışmak sizi fotoğraf adına daha doğru yerlere götürür.
İyi ve kaliteli ekipman tabii ki fotoğrafçılığın vazgeçilmezlerinden biridir. Ancak unutulmaması gereken birşey de sıradan ve daha ucuz ekipmanlarla bile çok iyi sonuçlar alınabileceğidir. Bu yüzden fotoğrafçılığa çok fazla bütçenizi zorlamadan alabileceğiniz makina ve ekipmanla başlamak en iyisidir, hatta benim tavsiyem önce bir kompakt fotoğraf makinası ile çekimler yapın eğer bu iş sizi sararsa SLR makinaya geçebilirsiniz .
Bir diğer hata ise fanatizm diyebiliriz. Klasik Canon-Nikon kavgası; bunu sadece fotoğrafa yeni başlayanlarda değil, yılların fotoğrafçılarında da görmek mümkün ve daha uzun yıllar göreceğimizi düşünüyorum.
Ben Nikoncuyum Canon’dan anlamam ya da ben Canoncuyum Nikonu bilmem gibi konuşan insanları dikkate almayın. Bunun yerine fotoğrafçılığa başlarken önce kendinize ekipman için bir bütçe belirleyin ve internetten kendi araştırmanızı önce kendiniz yapın bu izlenebilecek en iyi yoldur, tabi çevrenizdeki fotoğrafçıların da görüşlerini almayı unutmayın. Fotoğraf makinasını kullanmayı bilen deneyimli biri hayatında hiç görmediği bir makinayı bile eline alsa en fazla birkaç dakika içinde onunla fotoğraf çekmeye başlayabilir, bu teknolojik aletlerin hemen hepsinde aynıdır , sanıyorum hayatınızda hiç “ ben Sony den başka laptop bilmem diğerlerinden anlamam ” diyen bir bilgisayarcı görmemişsinizdir !
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak bu ikilemlere bende düştüm; Nikon alma hevesiyle çıktığım yoldan Canon alarak döndüm. Makinaların özelliklerini ve kullanıcı yorumlarını uzun uzun inceledim ve marka fanatiği olmayan bilgili kişilerden görüşler aldım . Ayrıca şunu mutlaka yapın makinanızı almadan önce bir şekilde onu görün, dokunun, hatta birkaç fotoğraf çekin ! Bunu yapmak artık fazlasıyla kolay hemen her ilde bulunan hemen her büyük mağazada teşhir ürünleri mevcut bunları kullanabilirsiniz. Zira ben öyle yaptım ve inanın aldığım makine içime sindi bu aslında atlanan fakat önemli bir konu çünkü ileride makinanız ile aranızda bir bağ kurulacak ve baştan içinize sinen bir makina almanız bence çok önemli…
Son söz…
Fotoğrafçılığa başlarken yapılan birçok hata var ve ben dahil birçok amatör fotoğrafçı bu
İyi fotoğraf çekebilmek için herşeyden önce bakış açısına sahip olmalı fotoğrafçı ve görebilmeli ! Görmek ile bakmak arasındaki farkı bilmeli. Tabi bunları yapabilmek için görsel olarak kendinizi beslemeniz ve geliştirmeniz gerekiyor. Birinci ve altın kural çok fazla fotoğrafa bakmak.
Gözlem yapmak. Özellikle dışarıda dolaşırken, fotoğraf makinası yanımızda olsun ya da olmasın görsel olarak sürekli etrafınızı izleyin. Detayları ve herkesin göremediğini görmek ancak bu şekilde kazanılan bir beceri ve inanın bir süre sonra o anki kareler aklınızda kalmaya başlıyor ve makinanız yanınızda olmadığı için üzülüyorsunuz. Hatta bazen sırf o kareyi çekebilmek için kendinizi kurgu yaparken bulabilirsiniz.
Son olarak fotoğrafa değer vermeliyiz, unutmamalı ki fotoğrafçı bir sanatçı, fotoğraf da sanattır.